İmkansız, yeteneklerimizin ve potansiyelimizin bir ölçüsü değil, daha çok kendimize olan inancımızın, yeteneklerimize olan güvenimizin ve kabiliyetlerimize olan inancımızın bir ölçüsüdür. Asla hayatınıza imkansız kelimesine izin vermeyin, çünkü bu kelimenin anlamı zayıf olduğunuz veya başka birinin zayıf olduğu ve zayıf bir insanın olmadığı, daha ziyade isteyen ve istemeyen bir insanın olduğu anlamına gelir.

İmkansız kelimesini kimin icat ettiğini bilmiyorum, ama kesinlikle kolay bir hayat, uyku ve tembellik hayatı arıyordu. İmkansız kelimesine asla inanmadık ve bugün birinin yanıma gelip bana bunun dördüncü imkansız olduğunu söylediğini duyuyorum. Üç imkansızlık olduğunu söylüyorlar, ilki anka kuşu, yeryüzüne inmeyen ancak her zaman gökyüzünde olan devasa bir efsanevi kuştur. Hatta yumurtalarını gökyüzüne bırakıyor ve yeryüzüne varmadan önce çatlıyor ve uçuyorlar. İkinci imkansızlık, yolları tıkayan ve izini görmediğimiz ogredır. Aksine, bu bir efsanedir. Üçüncünün sadık sirke olduğunu söylüyorlar, ancak bu benim sözüm değil. Bugün insanlar bu listeye kendi inançlarına göre dördüncü ve beşinci imkansızlıklar ekliyor.

Sonunda diyorum ki: Hiçbir şey azimle imkansız değildir, hiçbir şey inançla imkansız değildir ve hiçbir şey hayatla imkansız değildir.

"İmkansız, bazı insanların hayallerine tavan koymak için kullandığı bir kelimedir."